Eskiden İstanbul’da gerek okumak, gerek yaşamak, gerekse gezmek için hep düşünceler içerisine girerdim ta ki İstanbul’a yerleşene kadar.

Herşey nasipten öteye ulaşamıyor ne yazık ki. Hayat çizgisi sizi elinizde olmayan sebeplerden ötürü sanki denizde yüzen bir sandal misali dalgalara teslim oluyorsunuz. Fakat sizin tek farkınız elinizde küreğinizin olmaması! Küreğiniz elinizde olsa belki bir nebze hayatınızı yönlendirme şansınız olacak.

Her daim hayattan keyif almasını bilmezseniz sizi çok daha kötü günler bekliyor demektir. Sonuç olarak herkes bir şekilde hayatını idame ettirme derdine düşmüş. Kimileri para kazanmayı bir hırs haline getirse de kimileri bulunduğu işi kaybetmemenin derdine düşer, kimileriyse koltuğunu daha fazla yükseltme yada mevkisini artırma derdinde. Anlayacağınız herkesin kendince bir derdi var. Derdi olmayanın dermanı olmaz sözü insanın içine öyle işlenmiş ki. Derdimiz olmaması gibi birşey söz konusu bile olmuyor. Herkes kendince kendine birşeyleri dert ediniyor. More >