“Yaşam Tüneli”


Aşırı Sırp milliyetçiliğinin yayılmacı politikasının dış kuvvetlerce körüklenmesiyle başlayan savaşta, Sırp güçleri Saraybosna’yı kuşatmıştı. Birleşmiş Milletler, insani yardım yapabilmesi için havaalanı bölgesinin kuşatma dışı tutulmasını istemişti. Ve bu alan dışında sürekli olarak bomba ve mermi yağmuru altında bir şehir vardı.
Saraybosna öyle bir kuşatma yaşamış ki. İlk başta tatbikat yapıyoruz diyen Sırp ve Hırvatlar resmen insan avına başlamışlar. Şehrin tepelerine konuşlanan keskin nişancılar ve tanklar Boşnak halkını vurmaya başlamış. Sırplar ve Hırvatlar akşamları bir şekilde sinyal vererek kendilerini belli ediyorlarmış. Boşnaklar ise yollarda çizgiler, işaretlerle vurulmadan gidebilmeye çalışıyorlarmış. Havaalanının bulunduğu alandan geçen veya geçmeye çalışan birçok müslüman, keskin nişancılar tarafından vurularak şehit ediliyormuş.  Boşnakların nefes alacak hallerini bırakmamak için ellerindeki silah ve mühimmat da tamamen toplatılmış. Ama Boşnakların askeri malzeme ve gıda temin edebilmeleri için bu havaalanını kullanmaları gerekiyordu ve bir sürü insan da bu yolda ölmüştü. Bu nedenle havaalanı bölgesine giden bir tünel yapma fikri ortaya atılıyor. Boşnak General Râşid Zorlak, tünel kazma işini gerçekleştirmek için iki mühendisi görevlendiriyor. Bu mühendislerden biri Fadil Şero diğeri de sonradan Bosna-Hersek Başbakanı olacak Necat Brankoviç.

[ad] Boş reklam alanı (#1)!


Tünel bir ucu havaalanı tarafından diğer ucu bir ailenin evinin bodrumundan olmak üzere iki taraftan birden karşılıklı kazılmaya başlanıyor. 4 ay sonra binbir zorlukla da olsa yaklaşık 800 metrelik tünel Allahın lutfu ile hiçbir ölçüm olmaksızın aynı yerde buluşuyor. Uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonundu nihayet bir yaşam tüneli açılıyor  ve tünel sayesinde mermi altında kalmadan ihtiyaç malzemeleri ve yaralılar taşınıyor. Tünel sayesinde Türkiye üzerinden gelen mühimmat ve erzak da işgal altında inleyen Müslümanlara ulaşmaya başlıyor. Zalimin zalimliği her yerde, Saraybosna hava alanını elinde tutan Birleşmiş Milletler askerleri tünelin üstünden birçok kez su basarak tüneli işlemez hale getirmek istiyorlar. Ancak tünelin devreye girmesi ile Müslüman Boşnaklar sırp direncini kırarak Saraybosna’yı ve diğer şehirleri ele geçirmeye başlıyorlar. BM devreye giriyor; artık sizleri barıştıralım ne oluyor böyle dercesine savaşa son veriliyor bu girişimin ardından  sonuç: 250 000 şehit. Savaşta bu tünelin önemi çok büyük. Tünelin başındaki giriş evi,  duvarları kurşun ve şarapnel izleri ile onlara inat hala ayakta. Savaş sonrası bu tünel, evin sahipleri tarafından müze haline getirilmiş. Müzede o günlerde kullanılan malzemelerin sergilendiği, fotoğrafların yer aldığı bir oda, tünelin nasıl yapıldığını anlatan çeşitli görüntüler  Ve tabi bir anı defteri var. (Giriş: 10 KM)
Diğeri ise “Vrelo Bosne”

İLGİLİ  Barcelona


Saraybosna’nın su kaynağı İgman Dağı’nın eteklerindeki Vrelo Bosna’da (Bosna Nehrinin kaynagi)na giden yol çok güzel. Ağaçların arasından çok uzun bir yol kat etmeniz gerekiyor. Faytonlara binerekte gidebilirsiniz. (10 KM) Suyun kaynağına geldikten sonra çok güzel bir yer olduğunu gözlemleyeceksiniz. Aslına bakarsanız piknik yapmak için çok hoş bir yer.
Savaş zamanı Boşnaklara en büyük yardımın İran’dan geldiğini Boşnak arkadaşlarımız bizlerle paylaşıyorlar. Anlattıklarına göre İran Hükümeti hapishanedeki vatandaşlarını Bosna Hersek savaşına göndermiş.
Başçarşıda Arnavut kaldırımlarında Sebilden suyunuzu yudumlarken gözlerinizi kapatın sesi duymaya ecdadın bizlere emanet ettiği topraklarda olduğunuzu bir kez daha hissetmeye çalışın ve bu insanlara yapılan onca katliama onca şehite inat ayakta durmaya çalışan bir Bosna Hersek karşınızda şimdi gözlerinizi açıp o şekilde şehirde gezmeye devam edin.

Mostar
Mostar, şu anda nüfusun %60’ı Hırvat. Gerisi ise Boşnak. Neretva nehri şehrin ortasından geçiyor. Tarihi Mostar köprüsü de bu nehrin üzerinde bulunuyor. Bir tarafında Boşnaklar, diğer tarafında Hırvatlar yaşıyor. Anılarınız duygularınız depreşiyor. Sanki tarihi ve bütün benliğiyle içinizi ısıtıyor burası. Savaş zamanı yıkıldığını yanındaki hediyelik eşya satan yerden izleyebilirsiniz. Sonradan Türkler tekrardan yapmışlar, nehre düşen parçalar tek tek çıkartılmış ve aslına uygun olarak yeniden yapılmış.

Mostar köprüsünün tarihe meydan okurcasına ihtişamlı duruşunu hayranlıkla izliyoruz. Halkla olan konuşmalarımızda Savaşta nasılsa şimdide aynı havanın olduğunu söylüyorlar. Ümit ediyoruz ki bir daha savaş yaşanmaz. Mostar köprüsü aradaki bağları hep bağlar.


Blagay’da Mostara yaklaşık 20 dakika mesafede gözlere güzellik veren ruhları dinlendiren 550 yıldır yaşayan Alperenler Tekkesini ziyaret ediyoruz. Vrelo Bune’nin kaynağı burası. Nehir çok büyük bir kaynaktan besleniyor içerisine sandalla girilebiliyormuş.

Saraybosna’dan Mostar’a doğru giderken yol üzerinde Zdrava Voda’da kuzu çevirme yiyebilirsiniz.

Travnik – Vezirler Şehri
Vezirler şehri
Travnik’e doğru hareket ettik. Osmanlı döneminde, 17 tane vezir yetiştirerek en fazla vezir yetişen Osmanlı şehri olarak ün kazanmış bir yerleşim yeri.

İLGİLİ  Edeler Diyarı - Kahramanmaraş

Yol üzerindeki Savaş sırasında birçok insanın şehit edildiği Ahmiç Köyünü ziyaret ediyoruz. Tarihi dokusu korunmuş köyde 116 şehit verilmiş. Travnik şehrinde kaleye çıkıp çarşısını saat kulesi, vezir türbeleri, eski şehri ve plava voda (göksu) ile görülmeye değer bir şehir. Plava vodanın yanındaki restoranda yediğimiz köftenin tadı gerçekten çok güzeldi. Kaleye çıkarken gözüme ilişen Never Forget Srebrenica yazısı beni bir an Srebrenica katliamına götürüyor.
Travnik’in peyniri meşhurmuş. Alıp deneyebilirsiniz.

Binalarda hep mermi izlerini görmeniz mümkün.

 Boşnaklar çok çekmişler. Müslüman vatandaşlarım. Anlatılana göre savaş çıkmadan önce namaz kılma oranı çok düşmüş; savaştan sonra tekrardan arttığını söylüyorlar. Camilerin ise çoğu kapalı gerek Sarajevo gerekse Mostar’da şahit olduk.
İnsanın içi buruk bir şekilde tarihi yorumluyor ve üzülüyor evlere, yollara, şehitliklere ve anlatılanlar cidden sizi derinden etkiliyor. İçinizden birşeyler yapmak geliyor. İstiyorsunuz ne yapabilirim Boşnak vatandaşlarım için diye. Konuşuyorsunuz onlarla ama çözüm yolu bulamıyoruz.

[ad] Boş reklam alanı (#1)!

Bosna Hersek’teki bu panolarda ölenleri görüyorlar.

Kahve kültürü çok yaygın. Bizim Türk kahvesi gibi sadece sunuluşu farklı. Modern mekanlarda daha acı şekilde geliyor. Fincanların kulpu yok.

Gezimiz sürecinde dikkatlerimizden kaçmayan bir olayda Rusların, Türk dizisini Saraybosna’da çekmeleriydi. Dizinin adı Yasmin.

Alternatif Gezi güzergahları:
1 günde Saraybosna – Ahmic Köyü – Travnik – Saraybosna, 1 günde Saraybosna-Jablanica Zdravo Voda Restaurant – Konjoc Konak Restaurant- Mostar – Blagaj – Pociteli – Saraybosna.. Günübirlik gidip gelinebilir ve en mantıklı seyahat güzergahı.